TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

Bu dayatmacılar, tahakkümlerini sürdürebilmek için, devleti koruma ve kollama gibi birtakım bahanelerle insanlarımızın beyinlerine, düşüncelerine, iradelerine ambargo koyma gayretine girdiler. Bu yanlışlara dur demek isteyenleri de potansiyel suçlu ilan ettiler. Görünen o ki, bütün bu olumsuzlukların müsebbipleri, olumsuzluklarını kamufle etmekle meşgul olduklarından, aslî görevlerini yapamamaktadırlar. Böylece, memleketimizde, toplumsal huzur ve barış ortamı zedelenmektedir. Oysa, üniversitelerin, hizmet vermekle yükümlü olduğu gençlere, bırakın yasak koymayı, çağın yükselen değerleri olan özgürlüklerin, insan haklarının önündeki engelleri kaldırmak için her türlü demokratik açılımlara öncülük etmeleri gerekmektedir. Ancak o zaman, demokrasinin olmazsa olmaz koşullarından olan çoğulculuk, katılımcılık, eleştirel akılcılık ilkelerinin uygulanmasıyla, gençlerimizin özgür düşünmelerini sağlayabiliriz. Aksi takdirde, gençliğimizi, bugün karşı karşıya bulunduğu alkol, uyuşturucu, fuhuş, satanizm ve sokak çocuğu olma gibi tehlikelerden kurtaramayız.

  • Toplumun ve onların temsilcisi sivil toplum kuruluşlarını baskı altına almak, onların peşlerine sivil polisler takmak kimseye fayda getirmez.
  • Bu söylediklerimi, büyük Atatürk’ün en sevdiği şair Tevfik Fikret’in “Kızlarını okutmayan bir millet, oğullarını manevî öksüzlüğe mahkûm etmiş demektir/ Hüsranına ağlasın” şiir özdeyişini hatırlayarak değerlendirmenizi istiyorum.

Çok saygın, gerçekten, vakıf ruhuna uyar şekilde hareket eden, ciddî bilimsel araştırmalar yapan, ciddî şekilde öğretim yapan vakıf üniversitelerimiz mevcuttur Türkiye’de. Bunların faaliyetlerini de, yeri geldikçe, burada, takdirle beyan ettik. Ancak, şunun bilinmesinde fayda vardır; bugün, kurulan birkısım vakıf üniverPinUpbet güncel adres!5@PinUpbethttps://PinUpcasino-tr.com/;PinUpbet, kamudan mal ve hizmet koparmak için, âdeta, seferber olmuş durumdadırlar. Değerli milletvekilleri, vakıf, bizim kültürümüzün temel taşlarından biridir; çok köklü bir geçmişe sahip olup, tarihimizde çok fonksiyonel bir rol oynamıştır. Kanunî döneminde arazilerimizin yaklaşık yüzde 60’ı vakıf arazisiydi.

Bilhassa irticai faaliyetleri önleme maksadıyla vakıflara yapılacak müdahaleler, çaplı ve kaliteli hizmetlerin verilmesini önlediği gibi, küreselleşen dünyamızda devletin hizmet yükünü daha artırarak, hizmet görmesini zorlaştıracaktır. Vakıflarımız için bu engeller kaldırılmadıkça, ilave tedbirler ve teşvikler getirilmedikçe, bu büyük hayır ve hizmet kuruluşları, giderek yok olmaya mahkûmdur. Yeniden yapılanma çalışmaları, yalnızca gümrük idarelerinin otomasyona geçirilmesiyle sınırlı değildir. 2000’li yıllara değişimle girmeyi hedefleyen gümrük teşkilatının hizmet kalitesinin, etkinliğinin ve verimliliğinin artırılması gerekmektedir. Yurdumuzun tapu senetleri olan vakıf eski eserler, yılların yorgunluğu ve tabiat şartları yüzünden harap olmakta, Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü de gerekli malî imkânlara sahip olduğu halde, millî kültür mirasımızı zamanında restore edememenin sıkıntısını çekmektedir. Eski eserlerimizi sağlıklı bir şekilde gelecek nesillere aktarabilmek için, Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğünün idarî ve malî alanda hukuksal düzenlemelere ihtiyacı vardır. Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğüne vereceğimiz millî destek, atalarımızdan yadigâr vakıflarımızın amaçlarına ve hedeflerine ulaşılmasında değerli toplumsal destekle beraber çok önemli fonksiyonlar görecektir. LÜTFİ YALMAN (Konya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 294 sıra sayılı kanun tasarısının 1 inci maddesi üzerinde şahsım adına söz almış bulunuyorum.

SEYDİ KARAKUŞ (Devamla) – İnsanlığın yaratılışından günümüze kadar önemini koruyan sporun yaygınlaştırılarak sadece yarışma amaçlı değil, sağlık için de yapılabilmesi konusundaki çalışmalar, 57 nci hükümetin önemli görevlerinden biri olmalıdır. 1938 yılından 1982 yılına kadar, gençlik ve sporla ilgili hiçbir yasal düzenleme yapılmamıştır. 1982 Anayasasının 58 ve 59 uncu maddeleri, gençliği, sporu ve sporcuyu düşünen ve koruyan önemli iki madde olarak ilk defa da Anayasamıza girmiştir. 1986 yılına kadar devam eden 3530 sayılı Kanunda bazı değişiklikler yapılarak 3289 sayıyla Beden Terbiyesi ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun şekline dönüştürülmüştür. MHP GRUBU ADINA SEYDİ KARAKUŞ (Kütahya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü bütçesiyle ilgili, Milliyetçi Hareket Partisinin görüşlerini ifade etmeye çalışacağım. Bu nedenle, gümrük idarelerimizde bulunan tüm laboratuvarların Avrupa standartlarına uygun hale getirilmesi gerekmektedir. Bu husus laboratuvar tahlili gerektiren eşyanın gümrük işlemlerinin hızlı ve doğru bir biçimde tamamlanmasının sağlanması ve en önemlisi vergi kaybının engellenmesi bakımından büyük önem arz etmektedir. Diğer taraftan, otomasyon projesi yaygınlaştırma kapsamında olan gümrük idarelerinin altyapı hazırlıklarının tamamlanması amacıyla çalışmalara başlanılmış ve birçok idarenin altyapısı bilgisayar sisteminin kurulması için hazır hale getirilmiştir. Gümrük Müsteşarlığı bünyesinde yürütülen bir diğer çalışma ise, mükellef ile gümrük idarelerinin geniş bir alan ağı üzerinden gerekli iletişimi kurmalarını sağlayacak olan “electronic data interrchange” ismini verdiğimiz elektronik veri değişimi yazılımının hazırlanmasıdır. Gümrük otomasyon projesinde kullanılacak olan EDI uygulamasının amacı, gümrük işlemlerini yapmaya yetkili gümrük müşavirleri veya ithalatçı, ihracatçı firma temsilcilerinin beyan bilgilerini, gümrük bilgisayarına, elektronik ortamda, kendi bürolarından belli standartta transfer etmelerini sağlamaktır. Bilge yazılımının diğer gümrük idarelerine yaygınlaştırılması amacıyla Dünya Bankası ihale yöntemleri esas alınarak, önyeterlikli iki aşamalı ihale açılmıştır.

Bu nedenle, emeği geçen tüm parlamenter arkadaşlarıma ve gümrük çalışanlarına teşekkür ediyorum. Kanun 4 Kasım tarihli Resmî Gazetede yayımlandı ve 2000 yılında da yürürlüğe girecektir. Gençliğimizin, giderek artan kötü alışkanlıkları, emniyet istatistiklerine bakıldığında, asayişteki her gün çoğalan olumsuz hadiseler, okullardaki başarılarının düşük, disiplinsizliğin büyük olmasındaki gerçekler, genelde olduğu gibi, gençlerimizde de hızla artan ahlak buhranının hepimizi rahatsız ettiği inancındayım. 3813 sayılı özerk futbol yasası, sadece profesyonel futbola dönük hizmet vermektedir. Bu hükümetin vebali de sevabı da, bu hükümete ortak olan partilere aittir. Fiskobirlikten sorumlu Bakan Milliyetçi Hareket Partili, Hazineden sorumlu Bakan Demokratik Sol Partili de, fındık parası ödenmiyorsa, bu, Milliyetçi Hareket Partisinin beceriksizliğinden, iş bilmezliğinden değildir. Eğer, fındık parası Trabzonsporun önüne geçmişse, Trabzonlu, Karadenizli, artık taşmak üzeredir. Dün akşam, Adalet Bakanımız ve Hazineden sorumlu Devlet Bakanımız burada oturuyordu.

Vakıflar, Osmanlılarda daha büyük gelişmeler göstermiş, toplumun eğitim, sağlık, sosyal güvenlik gibi en temel ihtiyaçlarının yanında oldukça ayrıntılı olarak diğer bazı konularda da hizmet vermiştir. Örnek olarak, sakat leyleklerin tedavisi gibi amaçlarla da vakıflar kurulmuştur. DSP GRUBU ADINA NECATİ ALBAY (Eskişehir) – Sayın Başkan, değerli üyeler; Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğünün 2000 yılı bütçesi üzerinde, Demokratik Sol Parti Grubu adına görüşlerimizi belirtmek için söz aldım; Grubum ve şahsım adına sizleri saygıyla selamlıyorum. Aslında bu olay, ülkemizde ve dünyada yargının çıkmazı olarak görülmektedir. Bir hâkim karar verirken, birkaç gün tutuklatacağı insanın hayatında çok şeylerin değişeceğini düşünmelidir. Özellike, kamu görevlisi olup, yangından mal kaçırırcasına, acelece ve hukuk dışı, görevinden alınan insanlar için vereceği yürütmenin durdurulması kararının, ne kadar önemli olduğunun bilincinde olması gereklidir. MHP GRUBU ADINA BOZKURT YAŞAR ÖZTÜRK (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Danıştay bütçesi konusunda Milliyetçi Hareket Partisinin görüşlerini anlatmak için huzurlarınızdayım. Türk Milletinde, spor, çok büyük önem taşımış, İslamiyet öncesi ve sonrasında, devletin tam desteğini almıştır. Ordu-millet havası içerisinde yetişen Türk Halkının sürekli başarı sağlaması, Türk kültüründen kaynaklanan ve boş zamanlarında bile sürekli yapılan ata sporları, atıcılık, cirit, güreş, kılıç gibi o günün sporları, tarihî başarımızdaki faktörlerin başında gelmektedir. Efendim, Sayın Adalet Bakanımız, iki gün önce, Trabzon seyahatinde, 1999 yılı fındık bedellerinin mart ayının sonunda verileceğini söylemiştir. Biz, bu hükümeti temsil eden bir siyasî partinin milletvekiliyiz. Hükümet, bizi Mecliste nasıl çalıştırıyorsa, çıkmış olduğu, seçilmiş olduğu seçim çevresi Trabzon’dan milletvekili olmuş, bakan olmuş Sayın Bakanımızın da, fındık üreticisinin alacağı konusunda hükümeti çalıştırması gerektiği inancındayım.

Bu facianın en önemli sebebi, yasaların gereği gibi uygulanmamış olmasıdır. Şimdi, söz sırası, Demokratik Sol Parti Grubu adına Adana Milletvekili Sayın Tayyibe Gülek’te. Değerli arkadaşlar, benden sonraki arkadaşımın hakkını ihlal etmeme noktasında fazla zamanınızı almayacağım. Sonuç olarak, Türk Milleti için vazgeçilemez olan şey, millî kültürümüze, toprak bütünlüğümüze ve üniter devlet yapımıza olan saygı ve bağlılıktır. Avrupa Birliğinin Türkiye’nin gerçek dostu olduğunu ispatlayacak kriterlerden birini, şüphesiz, ülkemizin millî duyarlılıklarına gösterecekleri saygı oluşturacaktır. Türkiye, 21 inci Yüzyılda kendi vatandaşlarının, hukuk, insan hakları ve demokrasi açısından çağdaş normların en yükseğine layık olduğunu bilmekte ve bu bilinçle başlatmış olduğu köklü reformları tamamlamaya kararlıdır. Hiçbir ülke bizden, Kıbrıs’ta, Ege’de bir oldubittiye rıza göstermemizi, adaletsizliğe tahammül etmemizi beklememelidir. Türkiye’nin tezi “Kıbrıs tam üye olamaz” veya “Güney Kıbrıs AB üyesi olursa, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de üye olur” olmalıdır.

Değerli arkadaşlarım, günümüzde onarıma muhtaç pek çok tarihî vakıf eseri, kaynak yetersizliğinden onarılamamakta, yıkıma terk edilmektedir. Bu tarihî değerlerimizin korunması ve onarımı için, nüvesini vakıf gelirlerinin oluşturduğu Vakıflar Bankasından kaynak aktarılmasında kesin yarar ve zaruret vardır. Ayrıca, yeni vakıfları disipline edecek yeni düzenlemelere gereksinim duyulduğunda da, gereken her türlü desteğin Sayın Bakanımıza verileceğinin bilinmesini istiyoruz. Vakıf, kişilerin hiçbir tesir altında kalmadan, kendi istek ve rızasıyla, bir malı, bir akarı, bir gayrimenkulü mülkiyetinden çıkararak, gelirleriyle, hayır ve hasenat işlerinin görülmesi amacıyla sonsuza dek kullanılmak üzere tahsisinden doğan bir kavramdır. Diğer bir ifadeyle, vakıf kuranlar, şahsî mallarını vakfetmeli, idamesi için de, personel giderlerini karşılamak üzere, ayrıca, gelir getirici mallar bırakmalıdırlar; klasik anlamda, vakfın tarifi de bu olsa gerektir. Sayın milletvekilleri, özellikle, grupları adına üçer dörder kişi olarak konuşan arkadaşlarımızın, takip eden arkadaşımızın hakkına riayet etmesinin, Tüzük ve objektif kurallar gereği olduğunu bilmelerini isterim. Ben süreye harfiyen uyuyorum, bu konuda hiçbir tavizim olmayacaktır, bunu bilmenizi isterim.

Türkiye, böylece hem bu ülkelerle mevcut ilişkilerini daha da ileri götürme imkânı bulmuş hem de gelecek yüzyıla bir enerji terminali olarak girme fırsatını yakalamıştır. Bu tarihî gelişmeler, Türkiye’nin gelecek yüzyıla dönük ufkunu genişletmiş ve ülkemize büyük fırsatlar ve sorumluluklar yüklemiştir. Bu nedenle, Türkiye’nin 21 inci Yüzyıldaki misyonu, bu tarihî fırsatları en iyi şekilde değerlendirmek ve sorumluluklarını layıkıyla yerine getirmek olacaktır. Vakıf üniversitelerimizde, eğer, ciddî kontrol mekanizmaları kurulmazsa, çok ciddî standartlar getirilmezse, 1960, 1970’li yıllarda Türkiye’de, özel yüksekokullar ve fakültelerle ilgili olarak yaşananlar vakıf üniverPinUp türkiye için de geçerli olabilir. Biliyorsunuz, 1960, 1970’li yıllarda, Türkiye’de, âdeta, parayla diploma dağıtan yüksekokullar, fakülteler kuruldu ve bu duruma devlet müdahale etti. Zaten, Anayasada, özel üniversitelere izin verilmemesinin de temel esprisi budur. Mutlak surette, üniversitelerimizde, vakıf üniversitelerimizde gerekli kalite, kontrol mekanizmalarını kurmamız, mutlaka, standartlara riayet etmemiz lazım değerli milletvekilleri. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Hükümetin büyük ortağı Demokratik Sol Partinin sözcüsü olarak saymaya çalıştığım bu sorunlar ve çözüm önerileri yakınma gibi algılanmamalıdır. Hepimizin bildiği gibi, Demokratik Sol Partinin yönetimindeki Adalet Bakanlığında bu konuda yoğun bir çalışma sürdürülegelmekte, sizlerin de desteğiyle, ardı ardına gelen yeni yasal düzenlemelerle yeniden yapılanma çalışmaları devam etmektedir. Ancak, Adalet Bakanlığı ve Yargıtaya genel bütçe içerisinde ayrılan payın, bu sorunları istediğimiz hızda çözmemizi sağlayamayacağı açıktır.

Meclisimiz, ilk defa, 91 inci maddeyi uygulamak suretiyle 254 maddelik bir tasarıyı üçbuçuk saat gibi çok kısa bir süre içerisinde yasalaştırdı ve Türkiye’nin Avrupa Birliğine, gümrük birliğine uyum noktasında çok önemli bir mesafeyi atlatmış oldu. Zira, bu kanunu, mevcut usullerle geçirmek mümkün olamıyordu, beş seneden beri Meclis gündeminde bekliyordu, samimi gayretlere rağmen çıkarılamıyordu. 91 inci maddenin uygulanmasında, muhalefet partilerinin gösterdiği anlayışa teşekkür ediyoruz. DEVLET BAKANI YÜKSEL YALOVA (Aydın) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Türk kültür ve medeniyeti incelendiğinde açıkça görüleceği gibi, devlet idaresi merkeziyetçilikten uzaklaşarak, mahallinden idareye önem vermiş ve bunu da vakıflar aracılığıyla asırlarca yürütmüştür. Toplum olarak, şu irtica paranoyasını bir tarafa bırakarak, artık, önümüzü net görmemiz gerekir diye düşünüyorum. Ne zaman toplumsal örgütlenmenin yolu kesilmek istenilse, ah şu vakıf irticaî faaliyette bulunuyor denilir ve örgütlenmenin önü kesilir. Yine, ticarî şirketlerin yolunu kesmek mi istiyorsunuz, son derece basit; bu irticaî sermayedir, irticaî faaliyette bulunuyor demek, ne yazık ki, Türkiye’de yeterli sebep olur. 23 Haziranda teşvik kararnamesine bir müeyyide getiriliyor ve falan filan şirketler teşviklerden istifade edemez deniliyor. Neden; nedeni açık, irticaî faaliyette bulunuyorlar da onun için. Bunlar, çok büyük ayıplardır ve Türkiye, bu ayıplardan kendisini kurtarmalıdır.

No comment

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *